Online Terapi Hakkında Çekinceler ve Gerçekler: Bilimsel Verilerle Desteklenen Bir Rehber

Günümüzde teknolojinin gelişimi, online terapinin popülerliğini artırmış ve bu terapi türü, terapistler ve danışanlar arasında çeşitli çekincelere neden olmuştur. Bu makalede, online terapiye yönelik yaygın çekinceleri değerlendirecek ve bilimsel araştırmalardan elde edilen verilerle bu endişelerin nasıl giderildiğini ortaya koyacağız.


1. Çekince: Sözel Olmayan İletişim Eksikliği ve İfade Kaybı

Birçok terapist, online terapide jest, mimik ve göz teması gibi sözel olmayan ifadelerin eksikliğinden endişe duyar. Ancak Brown’un (2012) çalışması, çevrimiçi danışanların etkili bir terapötik işbirliği kurduklarını ve yüksek memnuniyet bildirdiklerini ortaya koymuştur. Türkiye’de yapılan bir araştırmada da çevrimiçi danışma sürecinin olumlu deneyimlerle sonuçlandığı ve katılımcıların yüksek düzeyde memnuniyet duyduğu saptanmıştır (Zeren, 2015)

2. Çekince: Teknolojik Sorunlar

Geçmişte teknolojik yetersizlikler online terapi sürecinde zorluklar yaratabilirdi. Ancak günümüzdeki teknik yenilikler sayesinde bağlantı sorunları çok daha hızlı çözülebiliyor, bu da süreci neredeyse kesintisiz hale getiriyor. Çoğu online terapi platformu, kullanıcı deneyimini iyileştirmek için sürekli olarak altyapılarını güncellemekte ve destek sunmaktadır.

3. Çekince: Güvenlik ve Gizlilik Endişeleri

Güvenlik ve gizlilik, online terapinin en önemli konularından biridir. Ancak güvenilir terapi platformlarının çoğu, uçtan uca şifreleme, gizlilik politikalarına uyum ve güvenlik sertifikalarıyla veri koruma standartlarını sağlar. Bu sayede danışanlar, bilgilerinin güvende olduğundan emin olarak terapiye katılabilirler.

4. Çekince: Terapötik İttifakın Zayıflaması

Bazı terapistler, online terapi ile danışanla yakınlık kurmanın zor olabileceğinden endişe edebilir. Ancak yapılan sistematik incelemeler, terapötik ittifakın online terapide de güçlü bir şekilde sağlanabildiğini göstermektedir (Backhaus ve diğerleri, 2012; Jenkins-Guarnieri ve diğerleri, 2015).

5. Çekince: Online Terapinin Etkililiği

Online terapi, çeşitli psikolojik durumların tedavisinde etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Yapılan çalışmalar, depresyon, anksiyete ve travma gibi sorunlara yönelik çevrimiçi terapinin yüz yüze terapi kadar etkili olduğunu ortaya koymaktadır (Backhaus ve diğerleri, 2012; Thomas ve diğerleri, 2021).


Sonuç: Online Terapiye Yönelik Çekinceler ve Bilimsel Gerçekler

Bu makalede, online terapiye yönelik çekincelerin bilimsel araştırmalarla nasıl giderildiğini gördük. Online terapi, modern teknolojinin sunduğu avantajlarla etkili bir tedavi seçeneği olarak öne çıkmakta, hem terapistler hem de danışanlar için yeni bir olanak sunmaktadır. Online terapinin size uygun olup olmadığını değerlendirmek için açık fikirli bir yaklaşım benimsemek önemlidir.

Kaynaklar:

(Brown, C. (2012). The working alliance in online counselling for crisis intervention and youth [Unpublished master’s thesis]. University of Alberta.)   (Zeren, Ş. G. (2015). Face-to-face and online counseling: Client problems and satisfaction Yüz yüze ve çevrimiçi psikolojik danışma: Danışanların sorunları ve memnuniyetleri. Education & Science, 40(182), 127-141. http://dx.doi.org/10.15390/EB.2015.4696

(Backhaus A, Agha Z, Maglione ML, et al. Videoconferencing psychotherapy: a systematic review. Psychol Serv 2012; 9: 111–131.)   (Jenkins-Guarnieri MA, Pruitt LD, Luxton DD, et al. Patient perceptions of telemental health: systematic review of direct comparisons to In-person psychotherapeutic treatments. Telemed J E Health 2015; 21: 652–660.)

(Backhaus A, Agha Z, Maglione ML, et al. Video konferans psikoterapisi: sistematik bir inceleme . Psychol Serv 2012; 9 : 111–131.)  (Thomas N, McDonald C, deBoer K, et al. Review of the current empirical literature in using videoconferencing to deliver individual psychotherapies to adults with mental health problems. Psychol Psychother 2021; 94: 854–883.)